Alemdar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Alemdar, Bolu Objektif Haber Sitesine verdiği özel röportajda inşaat sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. 2023 yılıyla ilgili çok önemli tespitler de yapan Abdullah Alemdar, 16 Ocak’ta yurt genelinde başlatılan 0.69'luk oranla düşük faizli kredi kampanyasının ayrıntılarını ve firmalarının sunduğu fırsatları da tüm açıklığıyla anlattı…
Abdullah Bey, Türkiye ekonomisi 2022 yılının 3’üncü çeyreğinde yüzde 3,9 büyüse de aynı dönemde inşaat sektöründe yüzde 14,1’lik bir daralma yaşandı. Böylece sektördeki daralma 2021 yılının 3’üncü çeyreğinden itibaren devam etmiş oldu. Sektör temsilcileri artan maliyetlerin, imarlı arsa bulmakta yaşanan zorlukların ve sektörde yaşanan işçi bulamama sıkıntılarının daralmayı etkileyen unsurlar olduğunu belirterek, inşaat sektöründeki daralmanın ekonomik etkilerine dikkat çekiyorlar. Sizin bu konuda ki düşünceleriniz nelerdir?
İstatistik doğru belki de bu anlamda oranlar daha yüksek olabilir. Özellikle emtia fiyatlarındaki artışlardan en çok etkilenen sektörlerin başında bizim sektörümüz geldi. Özellikle ithalata dayalı ürünler, PVC türü olsun, Cam türü olsun. Bir dönem demir ve beton maliyetlerinin ciddi artması sonucunda ister istemez sermayelerde bir küçülme meydana geldi. Sermayesi küçülen firmalarda üretimlerinde ciddi anlamda düşüşlere gitmek zorunda kaldılar. Son derece doğru bir tespit, bu süreci hep birlikte yaşadık.
Önümüzdeki süreçte, inşaat sektöründe üretim kaynaklı yaşanan daralma ile konut alıcılarının arzu ettikleri plan/detay vs. çeşitliliklerde konutları bulabilmelerinin zorlaşacağı ve her türlü gayrimenkulün kiralanması ve satışı ile ilgili arz sıkıntısının yaşanacağı günlerin beklendiği ifade ediliyor. 2023 yılı, seçim yılı. Yılın ilk çeyreğinde, konut kredi faiz oranları düşürülürse bunun piyasaya yansımaları bu açıdan nasıl olur? Sonuçta herkes alım gücüne oranla yatırım yapabilecek…
Günümüz dünyasında bütün olay arz-talep gerçeği üzerinden gidiyor. Özellikle 2018 yılından itibaren İnşaat sektöründe zaman zaman ciddi anlamlarda daralmalar yaşandı. Bu daralmanın en sonuncusunu geçen yıl yaşadık. Dolayısıyla bizim üretim kapasitelerimiz ciddi anlamda düştü. Kendi firmam ve bölgem üzerinde üretim bazında neredeyse % 40 hatta % 60’lara varan oranlarda düşüşler yaşandı. Alemdar İnşaat olarak bunu mümkün olduğu kadar diri tutmaya çalıştık fakat genel anlamda üretim düştü. Üretimin düşmesiyle birlikte talep düşmedi. Aksine daha da çok arttı. Özellikle bizim Bolu özelinde her yıl nüfus belli bir oranda artıyor. Benim takip ettiğim istatistiklere göre 8 -10 bin civarında bir artışımız il genelinde mevcut. Bunun dışında evlenme ve boşanma sayılarında da her geçen yıl artış yaşanıyor. Bu yüzden evlenme ve boşanma sayılarında ki oranlar ciddi anlamda bir konut talebini ortaya çıkarıyor. Hizmet sektörümüzün Bolu’da % 54 düzeyinde olması özellikle hizmet sektöründe de ciddi anlamda eleman ihtiyacına sebep oluyor. Bütün bunları düşündüğümüz zaman Bolu’da ve Türkiye’nin birçok ilinde konut açığı ortaya çıkıyor. Üniversitemiz her geçen yıl büyüdüğü için gerek öğretim görevlileri gerekse de öğrencilerin barınması noktasında -yurtların yetersiz kalması- durumunda da konut ihtiyacı oluşuyor. Arzın daraldığı, talebin yükseldiği durumlarda istediğiniz kalitede ve düzeyde konut bulma imkânı azalır. Herkes, bulduğu konuta razı olma durumuna gelir. Bir diğer nokta; fiyatların yükselmesi… Özellikle, kiralar çok yükseliyor. Kiraların düşebilmesi ve konut fiyatlarının belli bir noktada stabil olması için acilen üretimin artırılması gerekiyor. Bu konuda da yine devletimizin verdiği çeşitli desteklerle bu sürecin önümüzdeki dönemde aşılabileceğini düşünüyorum.
Sektördeki daralmanın tersine döndürülebilmesi adına; konut kredi faiz oranlarının daha uzun vadede ve daha uygun oranlarla
alıcılara ulaştırılabilmesi imkânı sağlanabilir mi?
Bu konuda benim baştan beri ifade ettiğim bir olgu var. İnşaat sektörü olarak bundan sonra günübirlik bir şekilde bunu yaşamak istemiyoruz. Bolu Ticaret ve Sanayi Odasında, inşaat sektörünü temsil eden ve yönetimde 2. kez yer alan birisi olarak üstüne baba basa söylüyorum; “Artık günübirlik kararlar istemiyoruz. Standart bir şekilde bir kararın alınmasını ve bu kararın uzun vadede hükümetler değişse bile, bakanlıklar değişse bile artık bu kararın gelenek haline getirilmesini ve ilk konut alanlarda da- gaziler, şehitler, öğretmenler, asgari ücretle çalışanlar gibi- mutlaka bir sistemin olmasını istiyoruz.” Bu sistemde de belli bir oranın devlet tarafından, belli bir oranın gerekirse müteahhit tarafından karşılanmasını ve insanlarımızın bu şekilde yani standart bir şekilde konuta ulaşma imkanlarının sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Kesinlikle bu işte bir sistematiğin olması gerektiği taraftarıyım. İkinci konutunu alacak olanlar normal piyasa şartlarından konutlarını almalıdırlar. Öbür türlü kredi oranlarını bazen çıkartıyoruz, bazen düşürüyoruz fakat tüm bunların sonucunda asıl konut ihtiyacı olan kesimde, hazırlıksız yakalanma söz konusu oluyor ve bu imkânlardan da genellikle bu insanlarımızın faydalanması imkânsız hale geliyor. Dolayısıyla burada belirli bir standart, belli bir çizgi olursa insanlar “ Şu kadar para biriktirirsem, bu parayı biriktirdiğim gün giderim, konutumu şu kredi oranından istediğim firmadan alırım” derler. Bu sistem piyasadaki fiyat istikrarını da sağlayacak olan bir sistemdir. Örnekleyecek olursam; “Siz, 0,98’le her şartta bu insanlara krediyi sağlayacağım, 15 yıla kadar buna bu süreyi vereceğim, %10 ya da % 20 gibi bir peşinat oranıyla bunu sağlayacağım” derseniz ve “bunu da önümüzdeki dönemde sürekli bunu hak edecek olan insanlara vereceğim” derseniz insanlar panik halinde konut almaya gitmez. İnsanlar, panik halinde iş yapmaya gitmez. İnsanlar, sürü halinde bir yere yığılmaz. Dolayısıyla bunu rutinleştirmek gerekiyor. Bizde bunu savunuyoruz.
Türkiye’de inşaat sektörü 2022 yılı itibarıyla en fazla daralan endeks haline gelmiş durumda. Öngörülemez oranda kronik duruma gelmiş maliyet artışı, düşük faizli konut kredisinin kaldırılması ve buna bağlı olarak ipotekli konut satışının yüzde 50 düşüş kaydetmesi, enflasyon gibi problemler 2022 inşaat sektörü analizi raporlarında bahsedilen temel problemler olarak sıralanıyor. Bu sıkıntılar tüketicilerin satın alma gücünün azalmasıyla doğru orantılı olarak hareket ediyor. Fiyat artışlarından dolayı sermayesi düşen inşaat şirketleri, her zamankinden daha az üretim yapacağı için önümüzdeki süreçte inşaat sektörü gerilemesinin bir süre daha devam etmesi tahmin ediliyor. Sektörün yeniden ivme kazanması için önümüzdeki 2023 yılında kamunun kayda değer katkı sağlamasını bekliyor musunuz? Bekliyorsanız bu katkılar neler olabilir?
Kamu, bu noktada elinden geleni yapıyor. 16 Ocak tarihi itibariyle 0,69 oranıyla “İlk Evim” kampanyasıyla bu sağlandı. Bana göre çok güzel bir kampanya. Bunun da sürdürebilir olması lazım. Kısa vadeli bir kampanya olmaması lazım. Önümüzdeki tüm zamanlara yayılması lazım ki, konut sektöründe istikrar sağlanabilsin. Bizim inşaat sektörümüz daha önce de söylediğim gibi buharlı lokomotife benzer. Önce buharın dolması lazım. Önce kömürün yanması lazım. Buharın dolmasından sonra trenin kalkması için belli bir zamana ihtiyaç var. Durması içinde yine aynı şekilde bir süreye ihtiyaç var. Neticede bizim bu süreçlerdeki zaman aralığı minimum 1 yıl ile 1,5 yıl arasındadır. Zaman zaman 2 yıla bile ulaşabilir. Şu anda gaza bassak bizim lokomotifimizin tam kapasite çalışması bana göre 1,5 yıldan önce olmaz. Dolayısıyla burada inşaat sektörüyle ilgili kararlar alırken buna çok dikkat etmek gerekiyor. İnşaat sektörüyle ilgili olarak alınan kararlar, günübirlik olmamalı. İnşaat sektörüyle ilgili olarak alınan kararlar; tutarlı, sağlam, dinamik olmalı ve tüm zamanlara hitap edebilecek kararlar olmalı. Çünkü bir gaz, bir fren hem sektörü sıkıntıya sokuyor, hem alıcıları sıkıntıya sokuyor, hem de bankalar bile şu anda ne yapacağını kestiremiyor. Kısaca böyle bir durumdayız. Dolayısıyla bunu çözmemiz için bunu rutin hale getirmemiz gerekiyor. Herkesin ne yapacağını bileceği bir standarda bunun bağlanması gerekiyor.
Tamamlanan projelerde 0,69 oranla konut kredisi için kamu bankalarıyla protokol imzaladığınızı biliyoruz. Kampanya detaylarıyla ilgili olarak bilgiler verir misiniz?
Alemdar İnşaat olarak Bolu’da 0,69 kampanyasını ilk imzalayan firmayız. Bu noktada bitmiş dairelerimizi de müşterilerimize sunarak bu süreçteki görevimizi tamamlamış durumdayız. Bizden sonra belki bir firma daha imzaladı ama il geneline bakacak olursak yetersiz kaldığını görüyorum. Diğer firmaların durumunu da şu anda bilemiyorum. Çok ciddi taleple karşılaştık, insanlar gerçekten ev sahibi olmak istiyor. Kiralar çok yüksek olduğu için bir an önce buna ulaşmak istiyorlar. Bununla ilgili olarak şu anda bankalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Bitmiş konutlardaki 0,69 oranını devam eden ve belli bir düzeye gelmiş konutlarımızda da peyderpey proje bazlı olarak yapmak istiyoruz. İnşallah bu konuda bir muvaffakiyet sağlarda bankalarla bu konuda bir anlaşma imzalarsak bunu da sosyal medya hesaplarımız başta olmak üzere tüm Bolu’ya ve müşterilerimize duyurmaktan onur duyacağız.
Yeni yılla birlikte yeni ev sahibi olmak isteyen vatandaşlarımıza sunacağınız başka fırsatlar var mı?
2022 yılının sonlarına kadar kendi imkânlarımızla belli bir peşinatla 10 yıla kadar taksitlendirme sistemiyle konut üretimi ve satışı yaptık. Yüzlerce insanımızı da bu sayede ev sahibi yaptık. Geldiğimiz nokta itibariyle inşaat sektöründeki bu dalgalanma ve önümüzü görememe noktası yüzünden taksitle satışlarımızdan ziyade yeni bir oluşuma gittik. Şu anda mevcut projelerimize % 50 peşinatla girebiliyorsunuz. % 50 peşinatla girerek belli bir taksit ödemek suretiyle proje bitimine kadar devam ediyorsunuz. Proje bitiminde veya proje bitim süresinde oluşabilecek 0,69 gibi oranlarla ilgili biz bir anlaşma yaparsak bu anlaşmalardan da bu müşterilerimizi direkt faydalandırma noktasında yardımcı oluyoruz
2023 yılı mottonuzun “sağlam yapı, güvenli gelecek “ üzerine kurulu olduğunu gözlemliyoruz. “Alemdar İnşaat ile kendini güvence altına almak isteyenlere” neler tavsiye edersiniz?
Bizim sektörümüzün olmazsa olmazı güvendir. Güven yoksa bu sektörde hiçbir şey yapamazsınız. Neticede ciddi bir iş yapıyoruz. İnsanların üç temel ihtiyacından birisini karşılıyoruz. Bu ihtiyaçları karşılarken de insanların özellikle barınma noktasında doğru tercihler yapması gerekiyor. O yüzden doğru firmayı, doğru iş yapan inşaat firmasını bulmaları gerekiyor. Doğru fiyatlarla, doğru zamanda da almaları gerekiyor. Bu konuda elimizden geldiği kadar müşterilerimizi -bizden alsınlar ya da almasınlar- tamamına tüm bilgileri bizzat verme taraftarı oluyoruz. Kafasında soru işaretleri olanlara, bu konuda yardım ve destek isteyenlere her türlü desteği bizzat açık ve net bir şekilde sağlama noktasındayız. Bugüne kadar bunu yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla kafasında soru işaretleri olanlar, bize telefonla, internet ortamında ya da bizzat ofisimize gelerek, çayımızı içerek bu konuda destek alabilirler. Bunun için herhangi bir beklentimiz yoktur. Ücret talebimiz yoktur. Tamamen bunu insanların kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesi anlamında yapmaya hazırız.
Herkes kabul ediyor ki en doğru yatırım yine gayrimenkul. Bu açıdan 2023 yılı ile ilgili beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
Geçmiş dönemde gayrimenkule ulaşmak çok kolaydı. Özellikle enflasyonun olmadığı, doların uzun süre stabil gittiği dönemlerde gayrimenkul almak çok kolaydı. Bu dönemde insanların büyük bir kısmını gayrimenkul sahibi yaptık. Bu konuda çok başarılı olduk. Önümüzde ki dönem için gayrimenkul almak ise bir tık daha zorlaştı. Daha önce, düğününü yapan bir kardeşimiz altınını ve bileziğini satıp bana getirdiğinde dörtte bir gibi bir peşinatla projeye girip, taksitlerini ödeyip sonra ev sahibi olup devam edebiliyordu. Şu anda biz bunu minimum % 50’ye çıkardık. 1 Milyonluk bir evde bu 500 bin lira demektir. Bu parayı biriktirmek ve bir araya getirmek bugünkü ekonomik şartlarda daha da zorlaştı. Kaldı ki devletin vermiş olduğu 0,69 gibi destek oranları olmasa insanların bankaların vermiş olduğu faiz oranlarıyla şu anda ev sahibi olmaları gerçekten zor. Bunun için konut alıcılarının ciddi planlar ve programlar yapmaları gerekiyor. Birazda karagözlü olmaları gerekiyor. Örneğin geçen yıl gözünü karartıp banka faizlerinin % 3’lerde seyrettiği dönemlerde gelip bizden peşinatını yatırıp daire alanlar bugün 0,69’la ya da daha uygun oranlarla kredi kullanabiliyorlar. Bu birazda cesaret meselesi. Gerçekten konut almak isteyenlerin bunu kafalarında çözmeleri gerekiyor ve çok ciddi araştırma yapıp yatırımlarını buna göre yönlendirmeleri gerekiyor. Avrupa’da bugün ev sahibi olmak çok önemli. Çünkü kiralar çok yüksek. Avrupa’da bir eviniz varsa çok rahat yaşantınızı sürdürebiliyorsunuz ama eviniz yoksa maaşınızın büyük bir kısmı kiraya gidiyor. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye için de aynı şeyin olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla “gayrimenkul, gayrimenkul, gayrimenkul “diyorum…
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Ülkelerin gelişmesi, dünyanın belirli bir noktaya gitmesi için istikrar şarttır. Herkes istikrardan yana olsun diyorum. İstikrarın olmadığı hiçbir yerde, hiç kimse hiçbir şey yapamaz. O yüzden istikrarı hep beraber koruyalım.
Konut projelerinde detaylı bilgi için irtibat: 0374 213 16 28 / 0532 692 51 64
Alemdar İnşaat / Değişimin Öncüsü
Adres; Karaçayır Mahallesi Fuar Sokak Özlem Sitesi F-2 Blok No;13 –BOLU