İlimizin önde gelen iş adamlarından Abdullah Alemdar son girişimleri olan
Dastini Bebe Market ve Macaroni ile büyük bir fark yarattı. İnşaat sektörünün
önümüzdeki günlerdeki gelişimi hakkında haber sitemize önemli açıklamalar yapan
Alemdar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Alemdar “Kentsel dönüşümü
Türkiye ivedilikle yapmak zorunda. Kentsel dönüşüm bitmeden de bu ülkede inşaat
sektörü ikinci plana düşmez” şeklinde konuştu. İlimizin geleceğine yönelik
önemli saptamalar yapan Alemdar; “Bolunun doğal güzelliklerinin bozulmaması
gerekiyor. Kirletilmemesi gerekiyor. Bütün her şeyi ile bugünkünden daha temiz olarak
kalması gerekiyor. Bunun içinde kesinlikle bir çevre duyarlılığı projesinin
Bolu’da hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.
Abdullah Bey öncelikle
“Hayırlı Olsun” Dastini Bebe Market 23 Nisan gibi anlamlı bir günde açıldı.
Bizde Bolu Objektif haber sitesi olarak oradaydık. Gayet güzel ve anlamlı bir
açılış oldu.
Bizde Bolu halkına
gösterdikleri ilgi ve teveccühten dolayı çok teşekkür ederiz. Katılan ya
da katılamayan iyi dileklerini belirten bizi destekleyen her anımızda yanımızda
olan tüm Bolu halkına ve dostlarımıza her şeyden önce çok teşekkür ediyoruz.
Dastini Bebe Market Highway alışveriş merkezindeki büyük bir ihtiyaçtı.
Dolayısıyla biz böyle bir ihtiyacı giderdiğimizi düşünüyoruz. Her geçen günde
üzerine koyarak devam ediyoruz. A’ dan Z’ ye… Yani doğum öncesinden 14 yaşa
kadar her türlü ürün’ün temin edilebileceği, markete girdiğinizde dolu dolu
çıkabileceğiniz kesinlikle kalite düzeyi yüksek ürünlerle oluşturduğumuz bir
konseptti. Bolu halkının hizmetine sunduk. Perakende sektörüne Alemdar
İnşaat olarak yeni girdik. Dolayısıyla bu sektörde öğreneceğimiz çok şey var.
Kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Fakat zevkli bir sektöre girdiğimizi
düşünüyorum. Hatta bizzat kendimde ilgileniyorum. Keyifte alıyorum. Netice de
işin ucunda Bebek varsa mutluluk var demektir. Biz ihtiyacı olan herkesi
Dastini Bebe Market’e bekliyoruz. Bolu’ya İnşallah Hayırlı Olmuştur. Firmamız
açısından da farklı bir iş kolu oldu. İnşaat sektöründeki başarımızı bu alanda
da devam ettirerek burayı da belirli bir noktaya taşımak istiyoruz.
Bebe Market olarak
geçmesine rağmen 0-14 yaş grubuna hitap etmesi çok önemli bir ayrıcalık
sanırım?
Bebe olarak geçiyor
ama sadece Bebe değil yeni doğan’dan tutunda 1-3,5-7,8-12,9-14 yaş grubu
şeklinde her türlü ürünümüz mevcut. Kız- Erkek ayrı ayrı reyonlarımız mevcut.
Bunu dışında mama’da özellikle şu anda Bolu’da bizim rakamlarımıza inen hiç
kimse yok. Buna ek olarak belirli ölçüde oyuncağımız, çocuk arabamız, çocuklara
yönelik motorlu araçlarımız kısaca aklınıza Bebek ile ilgili gelebilecek her
şeyimiz mevcut. Bolu halkının da bizim eksiklerimizi bize bildirerek bir
anlamda destek olacağını da düşünüyorum. Eksik olduğumuz alanlar da
eksikliklerimizi gidererek belirli bir yol kat edebileceğimizi düşünüyorum.
Onun için Bolu Halkından her alanda destek bekliyorum.
Geçtiğimiz aylarda
Bolu Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyeliğine seçildiniz. Orada da
önemli bir göreviniz var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bizim mayamız Ticaret.
Ticaret’in içinde olduğunuz zaman ticaret ile ilgili her türlü faaliyetinde
içinde olmanız gerekiyor. Biz 9.’uncu gruptan girdik. 9.’uncu grup
Ticaret Odasının en kalabalık ve en yoğun grubudur. Dolayısıyla böyle bir
zorluğumuzda vardı. Sağ olsunlar önce arkadaşlarımız bizi desteklediler ve biz
gruptan çıktık. Akabinde de girdiğimiz listede yönetim kuruluna seçilmek nasip
oldu. Yönetim kurulunda 9’uncu grup olan İnşaat grubunu temsil eden tek
kişiyim. Dolayısıyla sorumluluğum çok ağır ve bunun da bilincindeyim. Bu
anlamda gerek diğer arkadaşlarımızla birlikte kurduğumuz komisyonda, gerek
yönetim kurulunda, gerekse meclis çalışmalarında hem kendi sektörüme hem
Bolu’nun ticaretine nasıl fayda sağlarım diye inanın kafa yoruyorum. Bu konuda
elimden gelen her şeyi yapacağım. 4 yıl boyunca da bu gönül kuruluşunda büyük
bir zevkle Bolu’ya hizmet etmek istiyorum. Neticede Bolu’yu çok seviyoruz.
Boluluyuz, Bolu’nun çocuğuyuz. Bolu’ya bir şey katmak bizim en büyük idealimiz
ve hevesimiz. Bolu’daki ticarete eğer zerre kadar katkımız olacaksa bu anlamda
ticaretle uğraşan insanlara katkımız olacaksa biz her türlü mesaimizi bu
anlamda harcamaya hazırız. Ticaret ve Sanayi Odası bildiğiniz gibi gönüllük
esasına göre çalışan bir kurum. Bizde bu işe gönüllü olduk. 4 yıl içinde de
İnşallah bunu üst noktalara taşımak istiyoruz. İyi bir ekibimiz var ve iyi bir
çalışma gurubumuz oluştu. Meclisimizde aynı şekilde ilimizde ki üst düzeydeki
insanlardan kurulu bir meclis. O yüzden başarılı bir dönem geçireceğimize
inanıyorum. Bolu ufku çok geniş olan bir il. Bana göre yeni yeni keşfedilen bir
il. Yani keşfi çok gerilerde kalmış yeni keşfedilen ve büyümesini hızla
tamamlayan ve sürekli zirveye çıkan bir il. Bu anlamda ticaret bu işin
lokomotifi. Bizde bu anlamda ilimizin geleceğiyle ilgili bütün projelerde gerek
proje geliştirme, gerek oluşturma gerekse de tamamlama aşamalarında üzerimize düşen
her şeyi yapmak adına buradayız.
İlkbahar dönemiyle
birlikte İnşaat sektöründe belirli bir hareketlenme yaşandı. Ülke genelinde ve
ilimizde bu yönde ciddi bir beklenti var. İlimizin en tanınmış inşaat
firmalarından birinin yönetim kurulu başkanı olarak bu konuda ki görüşlerinizi
öğrenebilir miyiz?
Konuşurken siyasete
çok girmeyelim diyoruz ama mecburen siyasete giriyoruz. Çünkü Siyaset günümüzde
ticaretin bir parçası oldu. Yani siyasetle ticareti ve sosyal hayatı ayırmak
artık çok mümkün değil. Birbirinden direkt etkilenen unsurlar. Bence erken
seçim kararı yerinde olmuştur. Hatta daha erkende olabilirdi. Çünkü piyasalar
2017 yılının Aralık ayından bu yana bir sıkışıklık arz etmekteydi. Bu anlamda
ticaret sektöründe hangi arkadaşımızla konuşursak konuşalım seçim kararının
doğru bir karar olduğu noktasında siyasi görüş fark etmeksizin birleşiyoruz.
Son dönemde gerek dış baskılardan, gerek ekonomik baskılardan gerekse de askeri
baskılardan dolayı Türkiye’nin bazı açmazları oluşmuştu. Belirli noktalarda
sıkışıklıklar vardı. Demokrasilerde bunları çözmenin en önemli yolu bildiğiniz
gibi seçimdir. Seçim, demokrasilerde sıkışıldığı anlarda ve bazı çıkmazlara
girildiği anlarda en iyi ilaç olma vasfını taşır. Partilerin bu seçimde bir
araya gelerek belirli anlaşmalar yapmaları ve uzlaşı içinde olmaları çok önemli
bir olgudur. Bunlar bizim siyaset dünyasında önceden çok istediğimiz
şeylerdi. En azından uzlaşma kültürünün oluşturulması açısından bir aşama
kaydettiğimizi düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminin doğru yani
profesyonel bir şekilde uygulanması durumunda ben başarılı olacağına
inananlardanım. Bunu zaman içersinde yaşayıp göreceğiz.
“Kentsel dönüşümü
Türkiye ivedilikle yapmak zorunda”
İnşaat sektörüne
gelecek olursak her zaman olduğu gibi yine lokomotif sektör olduğunu görüyoruz.
Türkiye’de alternatif bir sektör üretilene kadar da bu böyle devam edecek.
Çünkü biz gelişmiş birçok ülkeye göre yapılaşmamızı tamamlayamamış bir ülkeyiz.
Bu yapılaşma anlamında da insanının 3 temel ihtiyacından biri olan barınma
ihtiyacını da sağlamak durumundayız. Bolu’da yakın zaman diliminde üst üste
depremler yaşadık. Bunlar bize barınma ihtiyacının ne kadar önemli olduğunu
anlatan uyarılardır. O yüzden bunu dikkate almamız gerekiyor. Bu anlamda ben
daha öncede belirttiğim bir şeyi yeniden vurgulamak istiyorum. Kentsel dönüşümü
Türkiye ivedilikle yapmak zorunda. Kentsel dönüşüm bitmeden de bu ülkede inşaat
sektörü ikinci plana düşmez. O anlamda inşaata yatırım yapan ve daire
alan herkesin önümüzdeki dönemde en azından bir 10 yıl daha kazanacağına
inananlardanım. Kazandıklarını da her geçen gün birlikte görüyoruz. Bizde
firma olarak bu sektörde önümüzdeki 10 yıllık süreçte daha fazla büyüyerek
yolumuza devam etmeyi hedefliyoruz.
“Çevreyi
koruyamazsak. 20 ya da 30 sene sonra ne Turizmden ne de başka bir şeyden
bahsetme şansımız olmaz”
Bolu her şeyin en iyisini hak ediyor. Çünkü dışarıdan gelen kim olursa olsun Bolu’yu gördükten sonra ilimizle ilgili çok güzel şeyler söylüyor. Ama biz Bolulular nedense -Bolu’nun içinde yaşamamızdan dolayı da olabilir- Maalesef bunun kıymetini çok takdir edemiyoruz. Ben tek bir şey söylüyorum. Bolunun doğal güzelliklerinin bozulmaması gerekiyor. Kirletilmemesi gerekiyor. Bütün her şeyi ile bugünkünden daha temiz olarak kalması gerekiyor. Bunun içinde kesinlikle bir çevre duyarlılığı projesinin Bolu’da hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunu kim yapar? , nasıl yapar? ,ne zaman yapar? , nerede yapar? Bilemiyorum ama mutlaka bir çevre duyarlılığı projesi oluşması lazım. Bu projeye de ivedilikle önce derelerimizden başlamamız lazım. Bizim Büyüksu deresine Abant’tan aşağı doğru ya da Mengen çıkışına kadar bakın her yer poşet dolu. Netice de biz bunları çözemezsek. Çevreyi koruyamazsak. İnanın 20 ya da 30 sene sonra ne Turizmden ne de başka bir şeyden bahsetme şansımız olmaz. Bunu belki ülke olarak yapamıyoruz ama Bolu olarak bunu yapabileceğimizi düşünüyorum. Bu anlamda da ilgili kurumları, kuruluşları, sivil toplum örgütlerini ve bu konu da duyarlı olan herkesi bu konuyla ilgilenmeye davet ediyorum.